Perakendede Güvenli Alışveriş için Teknolojik Kalkan

counttrack crowd control” çözümü ile market, mağaza ve AVM’lerdeki anlık kişi sayısını ölçerek müşterilere güvenli ve insan hatasına yer vermeyen bir alışveriş ortamının oluşturulmasını sağlıyoruz.

Yaşadığımız bu Covid-19 süreci alışveriş ortamlarında yeni önlemler almayı gerektirdi. Müşterilerin güvenle alışveriş yapabileceğine ikna olması, alışverişini huzurla yapması günümüzün en önemli konularından biri. “Market, mağaza veya AVM’de anlık kaç kişi var?” sorusu günlük rutinimize girdi bile.

Viavis olarak geliştirdiğimiz yeni “counttrack crowd control” çözümü ile market, mağaza ve AVM’lerdeki anlık kişi sayısını ölçerek müşterilere güvenli ve insan hatasına yer vermeyen bir alışveriş ortamının oluşturulmasını sağlıyoruz. Kapı girişlerine çok keskin doğruluğa sahip, kişisel gizliliği koruyan gelişmiş sensörler yerleştirerek anlık trafiği ölçümlüyoruz.

Bu sistem ile;

• Kapı önüne ekran yerleşilerek girişler uyarılarla yönlendirilebilir
• Cep telefonundan anlık güncelleme ve uyarılar alınabilir
• Merkez ofisten tüm işletmelerin anlık doluluk durumu izlenebilir

Doğruluk Niye Önemli?

Özellikle içerideki insan sayısı ölçümü hata kabul etmeyen bir uygulama. Örnek vermek gerekirse bir sistem %95 doğruluğa sahip ise ve lokasyona günde 2000 kişi giriyor ise, günde 100 kişi eksik veya fazla sonuç çıkacaktır. Sosyal mesafeye uyum sebebiyle kapasitenin 150 kişi olduğunu da düşünürsek, içeride 150 kişi yerine 50 kişi olduğunu hesaplayacak ve sağlığı etkileyecek yanılmalara sebep olacaktır. 

Muhteşem doğruluğa sahip “counttrack crowd control” çözümü ile ilgili daha fazla bilgi için:
info@via-vis.com ya da 0-212-951 01 95 üzerinden bize ulaşabilirsiniz

Her gün duymaya alıştığımız IoT

Internet of Things günden güne gelişen ve değişen, teknolojinin günümüzde en önemlisi konumunu elinde bulunduran konusu. Konu bu kadar önemli olunca da, her alanda da etkisi büyük olduğunu gözlemledik.

Peki nedir IoT?

Şey işte, mutfak aletlerinin birbiriyle konuşması değil mi? Gibi geyik muhabbetleri yapılsa da, IoT’nin daha doğru tanımını, işlem kapasitelerinin ve ağ bağlantısının nesnelere indirgenmesi olarak özetleyebiliriz.

• Interneti doğrudan ya da dolaylı olarak kullanarak, veri alıp, göndermek
• Internet üzerinden gelen veri, emir doğrultusunda aksiyon almak
• Internet üzerinden gelen veri doğrultusunda fiziksel etki yaratmak

Gibi, özellikleri olan nesnelere verdiğimiz isim IoT.

Ne işime yarar?

Hayatı kolaylaştırır, insandan kaynaklı hataların önüne geçer, süreçleri hızlandırır ve daha fazlası gibi.

IoT’nin yaşamımıza etkilerini saymakla bitiremeyeceğimiz gibi, daha neler beklemeliyiz kısmında da sayamayacağımız veya farketmediğimiz bir çok etkisini zaman içinde göreceğiz.

Hazırlanan raporlara göre milyarlık düzeyde etki yapan IoT’nin bu etkisini artarak hissedeceğimiz aşikar.

Daha da fazlası?

IoT’nin asıl değer kazandığı nokta ise, birleştirildiği teknolojik katmanlar aslında. Toplanan verilerle neler yaptığımız, Machine Learning ile ne kadar bütünleştirebiliyoruz, Artificial Intelligent sistemleri IoT ye ne kadar etkili entegre edebiliyoruz.

Teknolojinin farklı katmanlarını doğru çerçevelerde bir araya getirdiğimizde, IoT’nin bize yapacağı faydalarını, telefonumuzla ışıkları açmaktan, daha etkili ve kazançlı kullanılabilecek şekle evirebiliriz.

Ozan Solak – CIO

IoT’nin Olmazsa Olmazları

IoT bildiğimiz gibi hemen hemen eli teknolojiye değmiş her şirketin güncel konusu halinde. Günlük hayatımızda da kullandığımız bu teknolojinin faydalarını çok iyi anlamış durumdayız.

Peki IoT’nin olmazsa olmazları neler?

Her alanda olduğu gibi IoT dediğimizde de aklımıza ilk gelen şey, güvenlik.

IoT ve Güvenlik

IoT cihazların hayatımıza, işimize doğru hizmet etmesi için, güvenlik konusunda şüphe duyulur olmaması en çok aradığımız özellik olmalıdır.

IoT cihazlarda hayati önem taşıyan konfigürasyonlarının, fiziksel müdahale gerektirmesi, bir anlamda güvenliği arttırsa da, kolaylık ve konforu her şeye tercih etmemiz bu seçeceği gölgede bırakabiliyor.

Bunun yanında cihazlarda kullanılan donanımın endüstriyel standartlarda olması, güvenlik noktasında şüphesiz en büyük faydayı sağlar. Bunun yanı sıra IoT cihazlarda aksiyon alınması sağlayan komutların kesin olarak bir sıra güvenlik denetiminden (şifre, token, api key gibi.) geçerek uygulanmalıdır.

IoT ve Data

IoT’nin önemi kadar bu cihazlardan toplanan datanın da önemi büyük. Dataların doğru kanallarda işlenmesi ve bütünlüğünün olması, en önemli bileşenler arasında geliyor.

Data ile neler yapılabileceği konusunda hepimizin az çok fikri olduğu gibi, hayal gücümüzü vizyonumuz doğrultusunda da geliştirebiliriz.

Örneğin, bir Alışveriş merkezinin ısıtma sistemlerini derecesini değiştirerek, ziyaretçilerinin içeride ne kadar kaldığı arasındaki ilişkiyi lehine kullanabilmesi, bu gibi cihazlardan toplanan verilerin doğru kullanılmasıyla mümkün. Bunun en önemlisi de bu datalara olan güveni.

IoT ve Güven

IoT cihazların bize sağladığı dataların doğru kullanılması sonucu bize olan faydalarını kat ve kat arttırabiliyoruz. Bu faydayı sağlamak içinse bize en gerek şart aslında elimizdeki dataya güvenebilmemiz.

Yukarıda bahsettiğimiz örneği ele alırsak, Giriş-Çıkış datalarınından gelen %85 doğruluk ile alışveriş merkezimizin en uygun sıcaklığına karar vermek istediğimizde, yaptığımız değişikliklerle oluşacak %5–10 luk değişim oranlarını yakalamak neredeyse imkansız olacaktır. Bu tarz bir data ile doğru yanıtı bulmak yerine doğrudan uzaklaşıp, yanlış kararlara gebe oluruz.

Alacağımız aksiyonlardan beklentilerimiz doğrultusunda elimizdeki dataya ne kadar güvendiğimiz önem taşımaktadır. %1–2 ilk değişimleri ölçümleyebilmemiz için, datanın doğruluğundan da o derecede emin olabilmeliyiz.

IoT ve Uyumluluk

IoT’nin diğer etken bileşeni de, kullanılan platform ile uyumluluğu. Cihaz-Platform uyumu, dataların nasıl işlendiği ve görüntülendiği, bize doğru iç görüler verceğinden, yatırımlarımızın da bize geri dönüşümlerini hızlandıracaktır.

Ozan Solak – CIO

Data Ve Güven İlişkisi

IoT’nin hayatımıza olan etkisi arttıkça, erişebildiğimiz data da bu bağlamda çok şekillendi. Bizim için öncelerde sadece tahmin yürütebildiğimiz metrikler artık hesaplanabilir, ölçülebilir ve karşılaştırılabilir olmuş durumda.

Karar verirken, değişiklik yaparken, en doğruya gitmenin yolu yıllar önce de olduğu gibi yine tek. Data üzerinden en doğruyu bulmak mümkün. Fizik deneyleri yaparken de, yapılan ölçümlemeler bir data set oluşturur. Bu data setler doğrultusunda, somut sonuçlara ulaşırız. Bu günümüzde de, şirketlerde, alış veriş merkezlerinde, bankalarda da bu data setler üzerinden doğru kararlar alabilmek mümkün.

Peki bu datalara olan güvenin ne derece önemi var?

Doğru data setler üzerinden karar vermek her zaman bizi doğru sonuçlara yakınlaştırır. Data ne kadar doğruysa verdiğimiz kararın doğruluğuna güvenimiz de o kadar olur. %60 doğrulukta olan data ile aldığımız karar ile, %99 doğrulukta olan datayla alacağımız kararların doğrulukları da aynı ölçüde olacaktır.

IoT’nin temel esasları başlıklı yazımızda bahsettiğimiz gibi, yaptığımız değişimleri ölçümleyebilmek ve sonuçlarını gözlemleyebilmek için, değişim öncesi ve sonrası elimizdeki dataya olan güvenimizin, yaptığımız değişiklikten doğacak etkiyle örtüşür durumda olması lazım. %80 verimlilik, doğruluk ile çalışan IoT cihaz ya da sistem üzerinden elde ettiğimiz data ile, %2–10 arasında değişim sağlamasını ön gördüğümüz değişimleri ölçümleyebilmemiz, hayalden öteye geçmeyecektir. Elimizde bir şekilde veri olacaktır ama, doğru yaptığımızı yanlış, yanlış yaptığımızı doğru olarak ölçümlememize sebep olmaktan öteye geçmeyecektir.

Dataya yatırım arttığı gibi, yanlış yatırım yapanlarla da günümüzde karşılaşmak mümkün. Doğru data üzerinden verilen kararların bize faydası büyük olduğundan, yapılan yatırımların da geri dönüşleri daha hızlı olmaktadır. Yanlış data üzerinden aldığımız tek bir yanlış karar, yapılan yatırımdan daha maliyetli sonuçlara mal olabilir.

Bir devre tasarlayan elektronik mühendisini örnek olarak alalım. Doğru devreyi oluşturabilmek için, devre üzerinde akım ve voltaj ölçümleri yapması gerekecektir. Bu arkadaşımıza da %80 doğrulukla çalışan, osiloskop” vererek, doğru devreyi tasarlamasını bekleyelim. Bekleyelim… Bekleyelim… Bekleyelim…

Verdiğimiz örnekteki doğru devrenin tasarlanmasını beklerken, küçük bir hesap yapalım. Bu devre için çalıştırdığımız mühendisimizin insan/saat maliyetini göz önünde bulundurulalım. Yanlış devrelerin testlerinde harcanacak devre ekipmanlarının maliyeti de var. Günün sonunda %80 doğrulukla çalışan osiloskop ile bu devreyi tasarlayamacağımızı anladığımızda yeni alınacak osiloskop maliyeti de hesaba dahil olacaktır. Maliyet gözeterek yaptığımız kötü bir yatırımın sonunda bize çıkan maliyeti hepimiz anlamışızdır.

Doğru kararlar almak ve daha iyiye ulaşmak için, dataya güven çok önemlidir. Doğru datayı elde edebilmek için de doğru yatırımlar yaparak, katma değerimizi her zaman arttırmamız mümkün.

“ Osiloskop : elektrik gerilimindeki zamana bağlı olan değişimleri görebilmemizi sağlayan bir ölçüm cihazıdır.

Ozan Solak – CIO